Konya‘da 800 gram dünyaya gelen ve üç aylık ağır bakım sürecinin akabinde hayata tutunan üniversite öğrencisi Hilal Koraş, çalışkanlığı ve öğrenme isteğiyle en büyük destekçisi annesinin de hayatına dokunuyor.
Meram ilçesinde yaşayan iki çocuk sahibi Mustafa ve Ayşegül Koraş çiftinin 2002’de dünyaya gelen ikizlerinden biri doğumdan sonra hayatını yitirdi.
Çiftin, Hilal ismini verdikleri 800 gramlık bebekleri ise üç ay kuvözde tutuldu. Hekimlerinin gayretiyle hayata tutunan bebeklerinin yüzde 90 görme engelli olduğunu öğrenen çift, o günden sonra Hilal’in gelişimi için ellerinden geleni yaptı.
Gününün büyük kısmını Hilal’e ayıran Ayşegül Koraş, vakitle kızından bir şeyler öğrenmeye başladı.
Hilal Koraş, ilköğretim ve lise tahsilini annesinin takviyesiyle karma eğitimle tamamladı. Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi Tarih Kısmı 3. sınıf öğrencisi olan 22 yaşındaki Koraş, annesiyle, daha çok şey başaracağına inanıyor.
“Hilal ile ben de okuyorum”
Hala birinci günkü üzere kızının üzerine titreyen 47 yaşındaki Ayşegül Koraş, AA muhabirine, Hilal’in çıktığı şiddetli hayat çabasında elinden gelenin en düzgününü yapmaya çalıştığını söyledi.
Kızının görme mahzurunu çok küçükken fark ettiklerini anlatan Koraş, ikiz kardeşi hayata tutunamayınca Hilal ile yollarına devam ettiklerini lisana getirdi.
“Yaşım 47, tahminen 400-500 kitap okumuşumdur. Hilal ile ben de okuyorum. Kızım sayesinde kendime çok şey kattım. Hiç bayanlarla gün yapmadım zira ya dershanedeydik ya piyano dersindeydik ya da judo kursundaydık. Tahminen hayatta kimi şeyleri kaçırmış olabilirim ancak kızımızla çok hoş vakit geçiriyoruz. Hilal’in her vakit gerisindeyiz. Neyi yapmak istiyorsa destekliyoruz.”
Başarılı bir üniversite öğrencisi olan Hilal Koraş ise eğitim hayatında çok güçlü süreçlerle karşılaştığını lakin hiç yılmadığını kaydetti.
Üniversite hazırlık sürecinde müzik öğretmeni olmayı çok istediğine değinen Koraş, “Bu hayalimi gerçekleştiremedim lakin tarih kısmını kazandım. Okulumu ve kısmımı çok seviyorum. Üniversite hayatım hoş gidiyor. Arkadaşlarım ve hocalarım, yardımlarıyla okul sürecimi kolaylaştırmaya çalışıyor.” dedi.
Koraş, engelli bir birey olduğu için daima kendini geliştirmek zorunda hissettiğini, bunun da başarıyı getirdiğini anlattı.
Engelli bireylerin önündeki en kıymetli mahzurun kendileri olduğunu vurgulayan Koraş, şöyle devam etti:
“Ben görme engelliyim diyerek hayat yaşanmaz. Birinci başta bunu kabullenmek gerekiyor. Sonuçta Aşık Veysel de görme engelliydi fakat çok düzgün bir müzisyendi. Okulum bitince öğretmenlik yapabilmek için formasyon eğitimine başlamayı planlıyorum. Piyano çalıyorum lakin hayalim çello çalmak. Küçüklüğümden beri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmayı ve ona müzik söylemeyi istiyorum. Umarım o da sesimi duyar ve tanışabilirim.”
Kaynak: AA / Kültür Sanat
News
