TÜRKİYE’nin tahıl ambarı olarak bilinen ve kuraklık tehlikesiyle karşılaşan Konya Ovası’nda çiftçinin gözü kar yağışında. Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Soylu, kar olmayınca hububatın büyümeye başladığını belirterek, “Havalar bu türlü gittiği için şimdi tabiattaki eserler uyku devrine giremedi, uzunlukları arttı” diyerek, iyi rekolte için eserin kış aylarında üzeri karla kaplı tarlada olgunlaşma süreci geçirmesi gerektiğini tabir etti.
‘Türkiye’nin tahıl ambarı’ olarak bilinen, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya’da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor. Konya Ovası’nda, yağmur ve kar yağışının olmaması nedeniyle kuraklık tehlikesi yaşanıyor. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası’nda yaşanan değişimi anlatarak, şunları söyledi:
“Konya Ovası’nda son 2 yıldır iklim, çok değişkenlik gösteriyor. Geçen yıl ocak ayının sonuna kadar neredeyse hiç yağmur düşmemişti. Biz Konya Ovası’nda 18 Ocak’ta yağmurlama yapan çiftçileri görüntülemiştik. Bu yıl biraz daha farklı geçiyor. Sıcaklık açısından misal ancak bilhassa ekim ayından itibaren aralık başına kadar düşen yağış ölçüsü, tüm ortalamaların üzerinde oldu. Bu manada ziraî bir kuraklıktan kelam edemeyiz ama meteorolojik manada baktığımız vakit olağanda biz bu dönemde kar yağışlarını bekleriz. Tarlaların karla kaplı olmasını ve bitkilerin durağan periyotta geçmesini bekleriz. Bugün ocak ayının başındayız, ona karşın hala hava sıcaklıkları 15 dereceleri gösteriyor ve bizim hububatımız, buğdayımız, arpamız bu sıcaklıkta çalışmaya devam ediyor. Fotosentez yapmaya devam ediyor. Biz sonbaharda buğdayımızı ekelim, bitkiler hoş çıksın, tarlayı kapatsın, ondan sonra da uyku devrine girsin isteriz. Havalar bu türlü gittiği için şimdi tabiattaki eserler uyku devrine giremedi. Burada gelişmelerin devam etmesi sonucu, boyları arttı. İnşallah önümüzdeki günlerde kar yağışlı bir döneme gireriz.”
‘YER ALTI SULARININ BESLENMESİ ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Soylu, ovayla ilgili açıklamasında, “Konya Ovası, kapalı bir havza ve burada yer altı sularının beslenmesi son derece değerli. Geçen yıl çok yeterli yağış almamıza karşın, yalnızca dönemsel durumları kurtardık. Lakin yer altı sularında çekilme devam ediyor. Bu açıdan havaların bu türlü gitmesi tahminen insanların soğuk kış kurallarından korunmasına yardımcı olabilir fakat tabiattaki şu anda ekili bulunan hububata çok uygun olmadığını belirtmek isterim” dedi.
Rekoltenin âlâ olması için eserin kış aylarında üzeri karla kaplı tarlada olgunlaşma sürecini geçirmesi gerektiğini söz eden Prof. Dr. Soylu, “Bitkiler ne kadar sağlıklı bir biçimde kışa girerse, bahar aylarındaki gelişimi ona uygun formda âlâ olacak ve rekolte yüksek olacaktır. Sonbahar aylarının en kıymetli özelliği sağlıklı çıkış ve tarla kapatmadır. Bu istikametten büyük bir sorun yok ancak havalar soğumadığı için bitkiler hala büyümeye devam ediyor” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Şimdiki
News
